Bitkiler farklı morfolojik özelliklerine, yetiştikleri iklime ya da kullanım alanlarına göre çok farklı kategorilerde sınıflandırılabilmektedirler. Bu sınıflandırma içinde yer alan etli bitkiler, genellikle sukulentler familyasına dahil edilen kaktüsler olmaktadır. Kaktüslerin birçok farklı tür ve formu mevcuttur. Özellikle çabuk bozulmayan sağlıklı yapıları ve görüntü itibariyle sunmuş oldukları estetik formları sebebiyle, iç ya da dış mekan süs bitkisi olarak sıklıkla tercih edilen kaktüsler, bakımları da bir o kadar kolay olan bitki grubu olarak karşımıza çıkmaktadırlar.
Kaktüsler Çiçek Açar mı?
Çiçekçilerde görmüş olduğumuz kaktüslerin büyük bir çoğunluğu çiçek açmış formda bulunmaktadır. Bir kaktüse çiçek açtırmak oldukça zor olup, bunun için bitkinin kış soğuklanma isteğini tam anlamıyla karşılayabilmesi gerekmektedir. Kış soğuklanma isteği, bitkinin kışın 7 derecenin altında geçirmiş olduğu toplam sürenin saat bazında ifadesi olup, tıpkı etki bitkiler grubuna giren kaktüsler gibi, her bitki türünün de kendine özel olarak ihtiyaç duyduğu soğuklanma isteği süreleri bulunmaktadır. Kaktüs bitkisi kışın bu isteğini karşıladığı durumda baharda çiçek açacaktır.
Kaktüsler her ne kadar suya en az ihtiyaç duyan bitkiler olsalar da, susuz bırakılmaları kesinlikle doğru değildir. Böyle bir durumda bitkiniz, sönükleşecek, dış yüzeyi buruşuk bir hal alacaktır. Bununla bitlikte kaktüs yetiştiriciliğinde, güneşlenmeye ve güneşlenme sürelerine dikkat edilmelidir. Bitki değişik iklim koşullarından hızlı bir etkilenme içine girmez ancak çok fazla gölgede bırakıldığında uzun ama zayıf yapraklara sahip olur. Etiyolleşme denen bu durum diğer birçok bitki türü için geçerlidir. Aloe vera olarak bilinen ve tıbbi amaçlı olarak da tercih edilen bitki de bu gruba girmektedir. Diğer en çok bilinen kaktüs formu ise kaynana dili olarak bilinen ve salonlarda fazlaca tercih edilen türdür.